29 Aralık 2011 Perşembe

Ingilizce Alfabe


İNGİLİZCE ALFABE (ENGLISH ALPHABET)
A – a (ey)
B – b (bi)
C – c (si)
D – d (di)
E – e (i)
F – f (ef)
G – g (ci)
H – h (eyç)
I – i (ay)
J – j (cey)
K – k (key)
L – l (el)
M – m (em)
N –n (en)
O – o (ouğ)
P – p (pi)
Q – q (küuğ)
R – r (ağr)
S – s (es)
T – t (ti)
U – u (yuğ)
V – v (vi)
W – w (dabılyuğ)
X – x (ekz)
Y – y (vay)
Z – z (zed)

HARFLER
►“C” harfi, “e, i, y” harfleri önünde “s” gibi okunur.
örnek: city (siti), mercy (mörsi) vb.
► “C” harfi “a, o, u” harfleri önünde genelde “k” gibi okunur.
örnek: cat (ket), cold (kold), cup (kap), curtain (körtın) vb.
►“G” harfi, “e, i, y” harfleri önünde “c” gibi okunur.
örnek: page (peyc), energy (enırci), gentlemen (centılmın) vb.
►“J” harfi, daima “c” olarak okunur.
örnek: jam (cem), July (culay), just (cast) vb.
►“Kn” ile başlayan kelimelerde “k” harfi okunmaz.
örnek: Knife (nayf), knee (nii), knight (nayt), knock (nak) vb.
Çift sesliler
Çift seslilerOkunuşuÖrnek kelimeler
aiênail (nêyl) , maid (mêyd), hair (hêyır)
auôdaughter (dôtır), because (bikôz)
eaieat (iit), ear (iır), easy (iizi)
eeîtree (trî), see ()
ewyunew (niyu), few (fiyu), nephew (nifyu)
ieîniece (nîs), piece (pîs)
oaocoat (koot), soap (soop), board (boord)
oeushoe (şuu)
ooubook (buuk), foot (fuut)
ouaumouse (maus), house (haus), out (aut)
owôlow (), window (vindô)

Çift seslilerde istisnalar
►“u” olarak okunan “oo”, bazen “ô” olarak okunur.
örnek: floor (flôr), door (dôr) vb.
►“u” olarak okunan “oo”, bazen de “a” olarak okunur.
örnek: blood (blad) vb.
►“ô” olarak okunan “ow”, bazen “au” olarak okunur.
örnek: how (hau), flower (flauvır), now (nau), down (dauvn) vb.
Çift sessizler
Çift sessizlerOkunuşuÖrnek kelimeler
chçcheese (çiiz) , child (çayld)
shşship (şip), she (şii), short (şort)
thdhthe (dhı), this (dhis), three (dhri)
phfnephew (nifyu), photo (fotoğ)

Çift sessizlerde istisnalar
►“ç” olarak okunan “ch”, bazen “k” olarak okunur.
örnek: ache (æk), school (skuul), monarch (monırk), vb.
► Kelime sonuna denk geldiğinde genelde telaffuz edilmeyen “gh” [örneğin high-(hay)] sesi, bazen “f” olarak okunur.
örnek: laughter (lâfdır), enough (inaf) vb.

İngilizce Renkler

Renklerin seviyesini,gücünü belirtmek için türkçede Açık ve Koyu kelimelerini kullanırız. İngilizcede ise bir rengin açık olduğunu belirtmek için Light , Koyu bir renk olduğunu belirtmek için Dark kelimeleri kullanınlır.
Koyu Mavi => Dark Blue
Açık Pembe => Light Purple

Red (Kırmızı)
 
Blue (Mavi)
Green (Yeşil)
Yellow (Sarı)
Black (Siyah)
White (Beyaz)
Brown (Kahverengi)
Orange (Portakal Rengi)
Purple (Mor)
Pink (Pembe)
Gold (Altın Sarısı)
Gray (Gri)
Silver (Gümüş)
Peach (Şeftali Rengi)
Olive (Zeytin Yeşili)
Beige (Bej Rengi)
Turquoise (Turkuaz)
Navy Blue (Lacivert)

İngilizce cümle yapısı


Düzenli bir cümlede “Özne”den sonra fiil gelir. Fiiller; bir iş, bir oluşu bildirirlerken, bazı cümlelerde ise sadece durum bildirildiği için, cümlenin yapısını tamamlamak için (TO BE – olmak) fiilinin “am”, “is”, “are” çekimleri kullanılır.
Türkçe Cümle Yapısı: Özne+ Nesne + Fiil
İngilizce Cümle Yapısı: Özne + Varsa yardımcı fiil + Fiil + Nesne
Aşağıdakiler, kişi/varlık isimlerinin yerine kullanılan öznelerdir.

I (Ben)
You (Sen)
He (O-erkek)
She (O-kadın)
It (O-hayvanlar ve cansızlar)
We (Biz)
You (Siz)
They (Onlar)
Örnek Cümleler:
I am (I’m) here. (Ben buradayım)
You are (You’re) here. (Sen buradasın)
He is (He’s) here. (O burada)
She is (She’s) here. (O burada)
It is (It’s) here. (O burada)
We are (We’re) here. (Biz buradayız)
You are (You’re) here. (Siz buradasınız)
They are (They’re) here. (Onlar buradalar)
Aşağıdakiler ise, nesnenin hangi kişilere/varlıklara ait olduklarını göstermek için kullanılırlar. Fakat tek başlarına değil, ardından gelen bir isim ile birlikte kullanılarak onu tamamlarlar.
My (Benim)
Your (Senin)
His (Onun – erkek)
Her (Onun – kadın)
Its (Onun – hayvanlar ve cansız varlıklar)
Our (Bizim)
Your (Sizin)
Their (Onların)
Örnek Cümleler:
My book is red. (Benim kitabım kırmızı)
Your pencil is good. (Senin kalemin güzel)
His father is doctor. (Onun babası doktor)
Her sister is 29 years old. (Onun kız kardeşi 29 yaşında)
Its name is Boby. (Onun adı Boby)
Our flat has 4 rooms. (Dairemiz dört odalı)
Your brother is tall. (Kardeşiniz uzun)
Their car is blue. (Onların arabası mavi)
Hatırlatma 1: Her ne kadar its ile it’s benzermiş gibi görünse de ikisi birbirinden farklıdır.
its = “onun”
it’s = “it is” (kısaltması)
Hatırlatma 2: Tüm bunları çalışırken, körü körüne ezberden kaçının. Örneğin, özne olarak Ayşe ismini kullanacaksanız, Ayşe’nin aynı anda “she ” kelimesiyle aynı işlevi gördüğünü unutmayın.
Ayşe is a student. (Ayşe bir öğrencidir.)
She is a student. (O bir öğrencidir.)


İkisi de gramer yönünden aynı anlama sahiptirler. Yardımcı fiil Ayşe için neyse, she için de aynı olacaktır. Öznemiz Ahmet ise, aynı kural burada da geçerli olacaktır. Ahmet ve “he” aynı yardımcı fiilleri alacaklar, olumsuz cümlede aynı biçimde ek alacaklardır. Ahmet ve “he” / Ayşe ve “she” arasında hiçbir fark yoktur. Sadece ismin yerine şahıs zamiri kullanmış oluruz.

10 Aralık 2011 Cumartesi

Future Tense 2


Be + going to + fiil
– Yukarıdaki kalıp, şu an olan bir olayın yakın gelecekteki sonucundan bahsederken kullanılır. “Be” ile belirtilen yere, özneye uygun yardımcı fiil getirilir ( “Be / Olmak” fiili, özneye göre “am, is, are” yardımcı fiillerinden birine dönüşür.)
Örnek:
Look at those black clouds in the sky. It’s going to rain. (Gökyüzündeki şu kara bulutlara bak. Yağmur yağacak!)
Hey, look at that plane! It’s going to crash. (Hey şu uçağa bak! Çarpacak.)
– Bu kalıbı, yakın zamanda yapmaya niyetlendiğimiz, yapmayı tasarladığımız şeyleri anlatırken de kullanırız.

Örnek:
I’m going to have bath. (Banyo yapacağım.)
She’s going to eat something. (Birşeyler yiyecek.)
Not: Bu kalıbı kullanırken, eğer fiilimiz go ise;
I’m going to go to school tomorrow. (Yarın okula gideceğim)
Şeklinde iki kez go fiilini kullanmaya gerek yoktur, şu şekilde kullanmamız yeterlidir:
I’m going to school tomorrow. (I’m going to go to school tomorrow.)
Dipnot: “Will” ve “be going to” kalıpları dışında, present continuous tense (şimdiki zaman) kalıbıyla da gelecek zaman anlamı verebiliriz. Cümlenin anlamının gelecek zaman mı yoksa şimdiki zaman mı olduğunu anlamak için zaman belirtecine bakmalısınız.
Örnek:
A:What are you doing tomorrow? (Yarın ne yapacaksın?)
B: I’m visiting my father. (Babamı ziyaret edeceğim.)
Bu cümledeki zaman belirtecimiz (zaman zarfımız) tomorrow’dur.

Future Tense 1


A – Kullanım Alanları:
– Gelecek zaman kalıbını, tahmin edileceği üzere gelecek zamanla ilgili cümleleri kurarken kullanırız.
Örnek:
I will study lesson. (Ders çalışacağım.)
– Bu kalıbı, konuşma anında bir şeye karar verirken de kullanırız.
Örnek:
A: Would you like something to drink? (Bir şey içmek ister misiniz?)
B: I will have orange juice please. (Portakal suyu alayım lütfen.)
Wait a second, I will open the door for you. (Bekle bir saniye, senin için kapıyı açacağım.)
– Gelecekte bir şeyi yapmaya veya yapmamaya istekli olunduğunda/karar verildiğinde kullanılır.

Örnek:
I will never speak to her again. (Onunla bir daha konuşmayacağım.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Gelecek Zaman’da Olumlu Cümle
Gelecek zaman kalıbıyla olumlu cümle kurarken, tüm öznelere will yardımcı fiili getirilir, fiile herhangi bir ek getirilmez.
Örnek:
Jenny will come to the party tomorrow. (Jenny yarın partiye gelecek.)
Gelecek Zaman’da Olumsuz Cümle
Gelecek zaman kalıbıyla olumsuz cümle kurarken, yardımcı fiile olumsuzluk eki getirilir, fiile herhangi bir ek getirilmez.
Örnek:
Jenny won’t come to the party tomorrow. (Jenny yarın partiye gelmeyecek.)
Yardımcı fiilin, olumsuzluk ekiyle kısaltılması şu şekilde yapılabilir:
Will not = Won’t
Hatırlatma:
I” ve “We” özneleriyle, “shall” yardımcı fiili de kullanılabilir. Fakat günlük konuşma dilinde yardımcı fiil we’ll, she’ll, he’ll gibi kısaltılmış biçimde kullanılır. Shall yardımcı fiilinin olumsuzu ise, “shall not” ya da “shan’t” biçiminde kullanılır.
Gelecek Zaman’da Soru Cümlesi
Gelecek zaman kalıbıyla soru cümlesi kurarken, olumlu cümle kuralı aynen uygulanır, ama yardımcı fiil cümlenin başına getirilir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Will Jenny come to the party tomorrow? (Jenny yarın partiye gelecek mi?)
Eğer olumsuz bir soru cümlesi oluşturulacaksa, yardımcı fiile olumsuzluk eki getirilir.
Örnek:
Won’t Jenny come to the party tomorrow? (Jenny yarın partiye gelmeyecek mi?)

Past Perfect Continuous


A- Kullanım Alanları:
– Geçmiş bir zaman diliminde başlayarak devam etmiş ve yine geçmiş zaman süresinde sona ermiş olayları anlatırken kullanılır.
– Past perfect continous tense, present perfect continous tense’in geçmiş hali sayılır.
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:

Past Perfect Continous Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbının yardımcı fiili had been ‘dir, fiilimiz de yine present perfect tense’de olduğu gibi –ing eki alır.
Örnek:
She was very tired. She had been walking all day. (Çok yorgundu. Bütün gün boyunca yürümüştü.)
Past Perfect Continous Tense’de Olumsuz Cümle
Aynen diğer zaman kalıplarında olduğu gibi, bu zaman kalıbında da olumsuz cümle yapılırken yardımcı fiile olumsuzluk eki (not) getirilir.
Örnek:
She hadn’t been working. (O çalışmıyordu.)

Past Perfect Continous Tense’de Soru Cümlesi
Olumlu cümleyle aynı kurallara sahiptir, tek farkı yardımcı fiilimiz olan “had” ile “been” in arasına öznemiz gelir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Had he been working? (Çalışıyor muydu?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimiz olumsuz yapılır.
Örnek:
Hadn’t they been working? (Çalışmıyorlar mıydı?)

Present Perfect Continuous


A – Kullanım Alanları:
– Bu zaman kalıbı, present perfect tense ile benzer bir özellik taşır. Present Perfect Continuous Tense kalıbını, geçmişte başlamış ve hala devam etmekte olan ya da çok kısa süre önce bitmiş ve etkisi hala devam eden olayları anlatırken kullanırız.
Örnek:
A: You look tired. (Yorgun görünüyorsun.)
B: Yes, I’ve been studying all night. (Evet, tüm gece boyunca ders çalışıyordum.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:


Present Perfect Continuous Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbında olumlu cümle kurarken, fiilimiz –ing eki alır. Yardımcı fiil olarak, “he, she, it” öznelerinde has been, diğer öznelerde de have been kullanılır.
Örnek:
We are thirsty because we have been playing football. (Susadık çünkü futbol oynuyorduk.) (Futbol oynama eylemi yeni bitmiş ve futbol oynamanın etkisi olan susama durumu “şu an” gerçekleşmekte.)
Yukarıdaki örnekte de gördüğünüz gibi, yakın geçmişte gerçekleşmiş bir eylem ve onun şu anki etkisi söz konusudur.
Present Perfect Continuous Tense’de Olumsuz Cümle
Bu zaman kalıbının olumsuz hali, olumlu cümledeki kurallarla aynıdır. Tek farkı, has ve have yardımcı fiillerine olumsuzluk eki getirilmesidir.
Daha önceki zamanlarda da gördüğümüz gibi yardımcı fiil uzun veya kısa yoldan yazılabilir:
Has not been = Hasn’t been
Have not been = Haven’t been
Örnek:
I haven’t been watching TV because I have just come home. (TV izlemiyordum çünkü eve daha yeni geldim.)
Present Perfect Continuous Tense’de Soru Cümlesi
Yardımcı fiiller olan has veya have başa gelir, ardından özne ve been ve ardından fiil getirilerek soru kalıbı oluşturulur. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o soru kelimesi getirilir, ardından yukarıda belirtilen sıralama uygulanır.)
Örnek:
How long have you been waiting the bus? (Ne kadar süredir otobüs bekliyordunuz?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimiz olumsuz yapılır.
Örnek:
Julia: I want to sleep. (Uyumak istiyorum.)
Eric: Haven’t you been sleeping for 10 hours? (10 saattir uyumuyor muydun?

3 Aralık 2011 Cumartesi

Past Perfect Tense


A – Kullanım Alanları:
– Geçmişte olmuş iki olayı anlatırken, daha önce olanı gösterebilmek için bu zaman kalıbı kullanılır. Bir anlamda, “geçmişin geçmişi” olarak nitelendirilebilir. (Verilen iki cümlede, eğer hangisinin önce olduğunun bir önemi yoksa, iki cümle de past tense olarak kurulabilir ama eğer kafa karışıklığı oluşmaması istenen bir durumsa, o zaman hangisinin daha önce olduğunu belirtmek için past perfect tense kullanılır.)
Örnek:
When I arrived, Pakize had left. (Ben vardığımda, Pakize gitmişti.) (Pakize’nin gitmesi, benim oraya varmamdan daha önce gerçekleşmiş anlamı çıkmaktadır.)

– Bu zaman kalıbında genellikle when (-diğinde), after (-den sonra), as soon as (…-er …-mez), by the time that (-e kadar) gibi bağlaçlar kullanılır. Already (zaten, çoktan), ever (hiç) gibi zaman belirteçleri de yine bu zaman kalıbında kullanılabilirler.
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Past Perfect Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbında yardımcı fiil olarak had kullanılır ve fiil ise, aynen present perfect tense fiilleri gibi düzenli ve düzensiz oluşuna göre biçim değiştirir. Eğer fiilimiz düzenli fiilse –(e)d eki alır; Eğer düzensizse, düzensiz fiiller listesindeki fiilin üçüncü haline dönüşür.
Örnek:
When I arrived, his bus had already left. (Ben vardığımda, otobüsü çoktan gitmişti.)
Past Perfect Tense’de Olumsuz Cümle
Aynen diğer zaman kalıplarında olduğu gibi, bu zaman kalıbında da olumsuz cümle yapılırken yardımcı fiile olumsuzluk eki (not) getirilir.
Yardımcı fiilimizi aşağıdaki iki biçimde de kullanabiliriz:
Had not = hadn’t
Örnek:
She hadn’t worked in the office before the boss came. (Patron gelmeden önce çalışmamıştı.)
Past Perfect Tense’de Soru Cümlesi
Olumlu cümleyle aynı kurallara sahiptir, tek farkı yardımcı fiilimiz olan “had” in cümle başına gelmesidir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o soru kelimesi getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Had she eaten anything? (Herhangi bir şey yemiş miydi?)
- Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimiz olumsuz yapılır.
Örnek:
Hadn’t she eaten anything? (Herhangi bir şey yememiş miydi?)

Present Perfect Tense


A – Kullanım Alanları:
– Geçmişte başlamış ve şuan halen devam eden eylemleri anlatmak için kullanılır.
Örnek:
He has never visited Paris. (Paris’i hiç ziyaret etmedi.)
­– Geçmişte belirsiz bir zaman diliminde olmuş (tekrarlanan/alışkanlığa bağlı) eylemleri anlatmak için kullanılır. (Metne bağlı olarak “çok yakın bir tarihte” veya “şu ana kadar olan herhangi bir zamanda” anlamına gelebilir.)
Örnek:
I’ve just eaten. (Daha yeni yemek yedim.)
I’ve often met her. (Onunla sık sık karşılaştım.)
– Bunun yanısıra, kişisel deneyimleri anlatmak için de kullanılır.
Örnek:
Ive been to Berlin. (Berlin’de bulunmuştum.)
I’ve heard this music before. (Bu müziği daha önce de duymuştum.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Present Perfect Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbındaki yardımcı fiilimiz “have/has” dir. He, she ve it öznelerinde has, diğer öznelerde have yardımcı fiili kullanılır. Fiil ise, aynen geçmiş zamanda (past tense) olduğu gibi düzenli ve düzensiz oluşuna göre biçim değiştirir. Eğer fiilimiz düzenli fiilse –(e)d eki alır; Eğer düzensizse, düzensiz fiiller listesinde gördüğünüz fiilin üçüncü haline dönüşür.
Yardımcı fiil, özneyle birleşerek kısaltılabilir:
I have = I’ve
We have = We’ve
They have = They’ve
You have = You’ve
She has = She’s
He has = He’s
It has = It’s
Örnek:
We’ve found nothing so far. (Bugüne kadar hiçbir şey bulamadık.) (Bulamama eylemi geçmişte başlamıştır ve halen devam etmektedir.)
Present Perfect Tense’de Olumsuz Cümle
Aynen diğer zaman kalıplarında olduğu gibi, bu zaman kalıbında da olumsuz cümle yapılırken yardımcı fiile olumsuzluk eki (not) getirilir.
Have not = haven’t
Has not = hasn’t
Örnek:
I haven’t been to Chicago. (Chicago’ya gitmedim. / Chicago’da bulunmadım.)
* Geniş zaman konusunda bahsettiğimiz gibi, “Asla” anlamına gelen never zaten olumsuz bir anlama sahip olduğu için, içinde never geçen cümlede ikinci bir olumsuzluk eki kullanılmaz.
Örnek:
I’ve never watched cartoon. (Hiç çizgi film izlememiştim.)
Present Perfect Tense’de Soru Cümlesi
Olumlu cümleyle aynı kurallara sahiptir, tek farkı yardımcı fiilin cümle başına gelmesidir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Have you ever played baseball? (Daha önce hiç beysbol oynadın mı?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimize olumsuzluk eki getiririz:
Haven’t they lived there for 3 years? (Orada 3 yıl yaşamamışlar mıydı?)
DİPNOT: Unutmamanız gereken bir nokta da şudur; Her ne kadar present perfect tense geçmiş zamanı anlatıyor gibi görünse de, geçmiş zaman kalıbında kullanılan yesterday, last night, last Friday gibi veya 1980’de, Mayıs ayında gibi zaman belirteçleri present perfect tense kalıbında kullanılmaz. Since ve for gibi zaman belirteçleri, present perfect kalıbına aittir. Şimdi birer örnekle farkı görelim:
I worked here six years. (Burada altı yıl çalıştım.)
I’ve worked here for six years. (Burada altı yıl çalıştım.)
Birinci cümlemizde, bahsi geçen olay geçmişte kalmıştır. Özne, hala orada çalışmamaktadır. Fakat ikinci cümlemizin öznesi, bahsi geçen yerde çalışmaya devam etmektedir.