29 Aralık 2011 Perşembe

Ingilizce Alfabe


İNGİLİZCE ALFABE (ENGLISH ALPHABET)
A – a (ey)
B – b (bi)
C – c (si)
D – d (di)
E – e (i)
F – f (ef)
G – g (ci)
H – h (eyç)
I – i (ay)
J – j (cey)
K – k (key)
L – l (el)
M – m (em)
N –n (en)
O – o (ouğ)
P – p (pi)
Q – q (küuğ)
R – r (ağr)
S – s (es)
T – t (ti)
U – u (yuğ)
V – v (vi)
W – w (dabılyuğ)
X – x (ekz)
Y – y (vay)
Z – z (zed)

HARFLER
►“C” harfi, “e, i, y” harfleri önünde “s” gibi okunur.
örnek: city (siti), mercy (mörsi) vb.
► “C” harfi “a, o, u” harfleri önünde genelde “k” gibi okunur.
örnek: cat (ket), cold (kold), cup (kap), curtain (körtın) vb.
►“G” harfi, “e, i, y” harfleri önünde “c” gibi okunur.
örnek: page (peyc), energy (enırci), gentlemen (centılmın) vb.
►“J” harfi, daima “c” olarak okunur.
örnek: jam (cem), July (culay), just (cast) vb.
►“Kn” ile başlayan kelimelerde “k” harfi okunmaz.
örnek: Knife (nayf), knee (nii), knight (nayt), knock (nak) vb.
Çift sesliler
Çift seslilerOkunuşuÖrnek kelimeler
aiênail (nêyl) , maid (mêyd), hair (hêyır)
auôdaughter (dôtır), because (bikôz)
eaieat (iit), ear (iır), easy (iizi)
eeîtree (trî), see ()
ewyunew (niyu), few (fiyu), nephew (nifyu)
ieîniece (nîs), piece (pîs)
oaocoat (koot), soap (soop), board (boord)
oeushoe (şuu)
ooubook (buuk), foot (fuut)
ouaumouse (maus), house (haus), out (aut)
owôlow (), window (vindô)

Çift seslilerde istisnalar
►“u” olarak okunan “oo”, bazen “ô” olarak okunur.
örnek: floor (flôr), door (dôr) vb.
►“u” olarak okunan “oo”, bazen de “a” olarak okunur.
örnek: blood (blad) vb.
►“ô” olarak okunan “ow”, bazen “au” olarak okunur.
örnek: how (hau), flower (flauvır), now (nau), down (dauvn) vb.
Çift sessizler
Çift sessizlerOkunuşuÖrnek kelimeler
chçcheese (çiiz) , child (çayld)
shşship (şip), she (şii), short (şort)
thdhthe (dhı), this (dhis), three (dhri)
phfnephew (nifyu), photo (fotoğ)

Çift sessizlerde istisnalar
►“ç” olarak okunan “ch”, bazen “k” olarak okunur.
örnek: ache (æk), school (skuul), monarch (monırk), vb.
► Kelime sonuna denk geldiğinde genelde telaffuz edilmeyen “gh” [örneğin high-(hay)] sesi, bazen “f” olarak okunur.
örnek: laughter (lâfdır), enough (inaf) vb.

İngilizce Renkler

Renklerin seviyesini,gücünü belirtmek için türkçede Açık ve Koyu kelimelerini kullanırız. İngilizcede ise bir rengin açık olduğunu belirtmek için Light , Koyu bir renk olduğunu belirtmek için Dark kelimeleri kullanınlır.
Koyu Mavi => Dark Blue
Açık Pembe => Light Purple

Red (Kırmızı)
 
Blue (Mavi)
Green (Yeşil)
Yellow (Sarı)
Black (Siyah)
White (Beyaz)
Brown (Kahverengi)
Orange (Portakal Rengi)
Purple (Mor)
Pink (Pembe)
Gold (Altın Sarısı)
Gray (Gri)
Silver (Gümüş)
Peach (Şeftali Rengi)
Olive (Zeytin Yeşili)
Beige (Bej Rengi)
Turquoise (Turkuaz)
Navy Blue (Lacivert)

İngilizce cümle yapısı


Düzenli bir cümlede “Özne”den sonra fiil gelir. Fiiller; bir iş, bir oluşu bildirirlerken, bazı cümlelerde ise sadece durum bildirildiği için, cümlenin yapısını tamamlamak için (TO BE – olmak) fiilinin “am”, “is”, “are” çekimleri kullanılır.
Türkçe Cümle Yapısı: Özne+ Nesne + Fiil
İngilizce Cümle Yapısı: Özne + Varsa yardımcı fiil + Fiil + Nesne
Aşağıdakiler, kişi/varlık isimlerinin yerine kullanılan öznelerdir.

I (Ben)
You (Sen)
He (O-erkek)
She (O-kadın)
It (O-hayvanlar ve cansızlar)
We (Biz)
You (Siz)
They (Onlar)
Örnek Cümleler:
I am (I’m) here. (Ben buradayım)
You are (You’re) here. (Sen buradasın)
He is (He’s) here. (O burada)
She is (She’s) here. (O burada)
It is (It’s) here. (O burada)
We are (We’re) here. (Biz buradayız)
You are (You’re) here. (Siz buradasınız)
They are (They’re) here. (Onlar buradalar)
Aşağıdakiler ise, nesnenin hangi kişilere/varlıklara ait olduklarını göstermek için kullanılırlar. Fakat tek başlarına değil, ardından gelen bir isim ile birlikte kullanılarak onu tamamlarlar.
My (Benim)
Your (Senin)
His (Onun – erkek)
Her (Onun – kadın)
Its (Onun – hayvanlar ve cansız varlıklar)
Our (Bizim)
Your (Sizin)
Their (Onların)
Örnek Cümleler:
My book is red. (Benim kitabım kırmızı)
Your pencil is good. (Senin kalemin güzel)
His father is doctor. (Onun babası doktor)
Her sister is 29 years old. (Onun kız kardeşi 29 yaşında)
Its name is Boby. (Onun adı Boby)
Our flat has 4 rooms. (Dairemiz dört odalı)
Your brother is tall. (Kardeşiniz uzun)
Their car is blue. (Onların arabası mavi)
Hatırlatma 1: Her ne kadar its ile it’s benzermiş gibi görünse de ikisi birbirinden farklıdır.
its = “onun”
it’s = “it is” (kısaltması)
Hatırlatma 2: Tüm bunları çalışırken, körü körüne ezberden kaçının. Örneğin, özne olarak Ayşe ismini kullanacaksanız, Ayşe’nin aynı anda “she ” kelimesiyle aynı işlevi gördüğünü unutmayın.
Ayşe is a student. (Ayşe bir öğrencidir.)
She is a student. (O bir öğrencidir.)


İkisi de gramer yönünden aynı anlama sahiptirler. Yardımcı fiil Ayşe için neyse, she için de aynı olacaktır. Öznemiz Ahmet ise, aynı kural burada da geçerli olacaktır. Ahmet ve “he” aynı yardımcı fiilleri alacaklar, olumsuz cümlede aynı biçimde ek alacaklardır. Ahmet ve “he” / Ayşe ve “she” arasında hiçbir fark yoktur. Sadece ismin yerine şahıs zamiri kullanmış oluruz.

10 Aralık 2011 Cumartesi

Future Tense 2


Be + going to + fiil
– Yukarıdaki kalıp, şu an olan bir olayın yakın gelecekteki sonucundan bahsederken kullanılır. “Be” ile belirtilen yere, özneye uygun yardımcı fiil getirilir ( “Be / Olmak” fiili, özneye göre “am, is, are” yardımcı fiillerinden birine dönüşür.)
Örnek:
Look at those black clouds in the sky. It’s going to rain. (Gökyüzündeki şu kara bulutlara bak. Yağmur yağacak!)
Hey, look at that plane! It’s going to crash. (Hey şu uçağa bak! Çarpacak.)
– Bu kalıbı, yakın zamanda yapmaya niyetlendiğimiz, yapmayı tasarladığımız şeyleri anlatırken de kullanırız.

Örnek:
I’m going to have bath. (Banyo yapacağım.)
She’s going to eat something. (Birşeyler yiyecek.)
Not: Bu kalıbı kullanırken, eğer fiilimiz go ise;
I’m going to go to school tomorrow. (Yarın okula gideceğim)
Şeklinde iki kez go fiilini kullanmaya gerek yoktur, şu şekilde kullanmamız yeterlidir:
I’m going to school tomorrow. (I’m going to go to school tomorrow.)
Dipnot: “Will” ve “be going to” kalıpları dışında, present continuous tense (şimdiki zaman) kalıbıyla da gelecek zaman anlamı verebiliriz. Cümlenin anlamının gelecek zaman mı yoksa şimdiki zaman mı olduğunu anlamak için zaman belirtecine bakmalısınız.
Örnek:
A:What are you doing tomorrow? (Yarın ne yapacaksın?)
B: I’m visiting my father. (Babamı ziyaret edeceğim.)
Bu cümledeki zaman belirtecimiz (zaman zarfımız) tomorrow’dur.

Future Tense 1


A – Kullanım Alanları:
– Gelecek zaman kalıbını, tahmin edileceği üzere gelecek zamanla ilgili cümleleri kurarken kullanırız.
Örnek:
I will study lesson. (Ders çalışacağım.)
– Bu kalıbı, konuşma anında bir şeye karar verirken de kullanırız.
Örnek:
A: Would you like something to drink? (Bir şey içmek ister misiniz?)
B: I will have orange juice please. (Portakal suyu alayım lütfen.)
Wait a second, I will open the door for you. (Bekle bir saniye, senin için kapıyı açacağım.)
– Gelecekte bir şeyi yapmaya veya yapmamaya istekli olunduğunda/karar verildiğinde kullanılır.

Örnek:
I will never speak to her again. (Onunla bir daha konuşmayacağım.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Gelecek Zaman’da Olumlu Cümle
Gelecek zaman kalıbıyla olumlu cümle kurarken, tüm öznelere will yardımcı fiili getirilir, fiile herhangi bir ek getirilmez.
Örnek:
Jenny will come to the party tomorrow. (Jenny yarın partiye gelecek.)
Gelecek Zaman’da Olumsuz Cümle
Gelecek zaman kalıbıyla olumsuz cümle kurarken, yardımcı fiile olumsuzluk eki getirilir, fiile herhangi bir ek getirilmez.
Örnek:
Jenny won’t come to the party tomorrow. (Jenny yarın partiye gelmeyecek.)
Yardımcı fiilin, olumsuzluk ekiyle kısaltılması şu şekilde yapılabilir:
Will not = Won’t
Hatırlatma:
I” ve “We” özneleriyle, “shall” yardımcı fiili de kullanılabilir. Fakat günlük konuşma dilinde yardımcı fiil we’ll, she’ll, he’ll gibi kısaltılmış biçimde kullanılır. Shall yardımcı fiilinin olumsuzu ise, “shall not” ya da “shan’t” biçiminde kullanılır.
Gelecek Zaman’da Soru Cümlesi
Gelecek zaman kalıbıyla soru cümlesi kurarken, olumlu cümle kuralı aynen uygulanır, ama yardımcı fiil cümlenin başına getirilir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Will Jenny come to the party tomorrow? (Jenny yarın partiye gelecek mi?)
Eğer olumsuz bir soru cümlesi oluşturulacaksa, yardımcı fiile olumsuzluk eki getirilir.
Örnek:
Won’t Jenny come to the party tomorrow? (Jenny yarın partiye gelmeyecek mi?)

Past Perfect Continuous


A- Kullanım Alanları:
– Geçmiş bir zaman diliminde başlayarak devam etmiş ve yine geçmiş zaman süresinde sona ermiş olayları anlatırken kullanılır.
– Past perfect continous tense, present perfect continous tense’in geçmiş hali sayılır.
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:

Past Perfect Continous Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbının yardımcı fiili had been ‘dir, fiilimiz de yine present perfect tense’de olduğu gibi –ing eki alır.
Örnek:
She was very tired. She had been walking all day. (Çok yorgundu. Bütün gün boyunca yürümüştü.)
Past Perfect Continous Tense’de Olumsuz Cümle
Aynen diğer zaman kalıplarında olduğu gibi, bu zaman kalıbında da olumsuz cümle yapılırken yardımcı fiile olumsuzluk eki (not) getirilir.
Örnek:
She hadn’t been working. (O çalışmıyordu.)

Past Perfect Continous Tense’de Soru Cümlesi
Olumlu cümleyle aynı kurallara sahiptir, tek farkı yardımcı fiilimiz olan “had” ile “been” in arasına öznemiz gelir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Had he been working? (Çalışıyor muydu?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimiz olumsuz yapılır.
Örnek:
Hadn’t they been working? (Çalışmıyorlar mıydı?)

Present Perfect Continuous


A – Kullanım Alanları:
– Bu zaman kalıbı, present perfect tense ile benzer bir özellik taşır. Present Perfect Continuous Tense kalıbını, geçmişte başlamış ve hala devam etmekte olan ya da çok kısa süre önce bitmiş ve etkisi hala devam eden olayları anlatırken kullanırız.
Örnek:
A: You look tired. (Yorgun görünüyorsun.)
B: Yes, I’ve been studying all night. (Evet, tüm gece boyunca ders çalışıyordum.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:


Present Perfect Continuous Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbında olumlu cümle kurarken, fiilimiz –ing eki alır. Yardımcı fiil olarak, “he, she, it” öznelerinde has been, diğer öznelerde de have been kullanılır.
Örnek:
We are thirsty because we have been playing football. (Susadık çünkü futbol oynuyorduk.) (Futbol oynama eylemi yeni bitmiş ve futbol oynamanın etkisi olan susama durumu “şu an” gerçekleşmekte.)
Yukarıdaki örnekte de gördüğünüz gibi, yakın geçmişte gerçekleşmiş bir eylem ve onun şu anki etkisi söz konusudur.
Present Perfect Continuous Tense’de Olumsuz Cümle
Bu zaman kalıbının olumsuz hali, olumlu cümledeki kurallarla aynıdır. Tek farkı, has ve have yardımcı fiillerine olumsuzluk eki getirilmesidir.
Daha önceki zamanlarda da gördüğümüz gibi yardımcı fiil uzun veya kısa yoldan yazılabilir:
Has not been = Hasn’t been
Have not been = Haven’t been
Örnek:
I haven’t been watching TV because I have just come home. (TV izlemiyordum çünkü eve daha yeni geldim.)
Present Perfect Continuous Tense’de Soru Cümlesi
Yardımcı fiiller olan has veya have başa gelir, ardından özne ve been ve ardından fiil getirilerek soru kalıbı oluşturulur. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o soru kelimesi getirilir, ardından yukarıda belirtilen sıralama uygulanır.)
Örnek:
How long have you been waiting the bus? (Ne kadar süredir otobüs bekliyordunuz?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimiz olumsuz yapılır.
Örnek:
Julia: I want to sleep. (Uyumak istiyorum.)
Eric: Haven’t you been sleeping for 10 hours? (10 saattir uyumuyor muydun?

3 Aralık 2011 Cumartesi

Past Perfect Tense


A – Kullanım Alanları:
– Geçmişte olmuş iki olayı anlatırken, daha önce olanı gösterebilmek için bu zaman kalıbı kullanılır. Bir anlamda, “geçmişin geçmişi” olarak nitelendirilebilir. (Verilen iki cümlede, eğer hangisinin önce olduğunun bir önemi yoksa, iki cümle de past tense olarak kurulabilir ama eğer kafa karışıklığı oluşmaması istenen bir durumsa, o zaman hangisinin daha önce olduğunu belirtmek için past perfect tense kullanılır.)
Örnek:
When I arrived, Pakize had left. (Ben vardığımda, Pakize gitmişti.) (Pakize’nin gitmesi, benim oraya varmamdan daha önce gerçekleşmiş anlamı çıkmaktadır.)

– Bu zaman kalıbında genellikle when (-diğinde), after (-den sonra), as soon as (…-er …-mez), by the time that (-e kadar) gibi bağlaçlar kullanılır. Already (zaten, çoktan), ever (hiç) gibi zaman belirteçleri de yine bu zaman kalıbında kullanılabilirler.
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Past Perfect Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbında yardımcı fiil olarak had kullanılır ve fiil ise, aynen present perfect tense fiilleri gibi düzenli ve düzensiz oluşuna göre biçim değiştirir. Eğer fiilimiz düzenli fiilse –(e)d eki alır; Eğer düzensizse, düzensiz fiiller listesindeki fiilin üçüncü haline dönüşür.
Örnek:
When I arrived, his bus had already left. (Ben vardığımda, otobüsü çoktan gitmişti.)
Past Perfect Tense’de Olumsuz Cümle
Aynen diğer zaman kalıplarında olduğu gibi, bu zaman kalıbında da olumsuz cümle yapılırken yardımcı fiile olumsuzluk eki (not) getirilir.
Yardımcı fiilimizi aşağıdaki iki biçimde de kullanabiliriz:
Had not = hadn’t
Örnek:
She hadn’t worked in the office before the boss came. (Patron gelmeden önce çalışmamıştı.)
Past Perfect Tense’de Soru Cümlesi
Olumlu cümleyle aynı kurallara sahiptir, tek farkı yardımcı fiilimiz olan “had” in cümle başına gelmesidir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o soru kelimesi getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Had she eaten anything? (Herhangi bir şey yemiş miydi?)
- Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimiz olumsuz yapılır.
Örnek:
Hadn’t she eaten anything? (Herhangi bir şey yememiş miydi?)

Present Perfect Tense


A – Kullanım Alanları:
– Geçmişte başlamış ve şuan halen devam eden eylemleri anlatmak için kullanılır.
Örnek:
He has never visited Paris. (Paris’i hiç ziyaret etmedi.)
­– Geçmişte belirsiz bir zaman diliminde olmuş (tekrarlanan/alışkanlığa bağlı) eylemleri anlatmak için kullanılır. (Metne bağlı olarak “çok yakın bir tarihte” veya “şu ana kadar olan herhangi bir zamanda” anlamına gelebilir.)
Örnek:
I’ve just eaten. (Daha yeni yemek yedim.)
I’ve often met her. (Onunla sık sık karşılaştım.)
– Bunun yanısıra, kişisel deneyimleri anlatmak için de kullanılır.
Örnek:
Ive been to Berlin. (Berlin’de bulunmuştum.)
I’ve heard this music before. (Bu müziği daha önce de duymuştum.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Present Perfect Tense’de Olumlu Cümle
Bu zaman kalıbındaki yardımcı fiilimiz “have/has” dir. He, she ve it öznelerinde has, diğer öznelerde have yardımcı fiili kullanılır. Fiil ise, aynen geçmiş zamanda (past tense) olduğu gibi düzenli ve düzensiz oluşuna göre biçim değiştirir. Eğer fiilimiz düzenli fiilse –(e)d eki alır; Eğer düzensizse, düzensiz fiiller listesinde gördüğünüz fiilin üçüncü haline dönüşür.
Yardımcı fiil, özneyle birleşerek kısaltılabilir:
I have = I’ve
We have = We’ve
They have = They’ve
You have = You’ve
She has = She’s
He has = He’s
It has = It’s
Örnek:
We’ve found nothing so far. (Bugüne kadar hiçbir şey bulamadık.) (Bulamama eylemi geçmişte başlamıştır ve halen devam etmektedir.)
Present Perfect Tense’de Olumsuz Cümle
Aynen diğer zaman kalıplarında olduğu gibi, bu zaman kalıbında da olumsuz cümle yapılırken yardımcı fiile olumsuzluk eki (not) getirilir.
Have not = haven’t
Has not = hasn’t
Örnek:
I haven’t been to Chicago. (Chicago’ya gitmedim. / Chicago’da bulunmadım.)
* Geniş zaman konusunda bahsettiğimiz gibi, “Asla” anlamına gelen never zaten olumsuz bir anlama sahip olduğu için, içinde never geçen cümlede ikinci bir olumsuzluk eki kullanılmaz.
Örnek:
I’ve never watched cartoon. (Hiç çizgi film izlememiştim.)
Present Perfect Tense’de Soru Cümlesi
Olumlu cümleyle aynı kurallara sahiptir, tek farkı yardımcı fiilin cümle başına gelmesidir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Have you ever played baseball? (Daha önce hiç beysbol oynadın mı?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiilimize olumsuzluk eki getiririz:
Haven’t they lived there for 3 years? (Orada 3 yıl yaşamamışlar mıydı?)
DİPNOT: Unutmamanız gereken bir nokta da şudur; Her ne kadar present perfect tense geçmiş zamanı anlatıyor gibi görünse de, geçmiş zaman kalıbında kullanılan yesterday, last night, last Friday gibi veya 1980’de, Mayıs ayında gibi zaman belirteçleri present perfect tense kalıbında kullanılmaz. Since ve for gibi zaman belirteçleri, present perfect kalıbına aittir. Şimdi birer örnekle farkı görelim:
I worked here six years. (Burada altı yıl çalıştım.)
I’ve worked here for six years. (Burada altı yıl çalıştım.)
Birinci cümlemizde, bahsi geçen olay geçmişte kalmıştır. Özne, hala orada çalışmamaktadır. Fakat ikinci cümlemizin öznesi, bahsi geçen yerde çalışmaya devam etmektedir.

21 Kasım 2011 Pazartesi

Past Continuous Tense(


A – Kullanım Alanları:
– Geçmişte belirli bir zaman aralığında süregelmiş durumlar için kullanılır.
Örnek:
I was living in Ireland in 1976. (1976’da, İrlanda’da yaşıyordum.)
It was raining all day. (Tüm gün boyunca yağmur yağıyordu.)
– Bir eylemin olduğu sırada bir başka şeyin oluyor olduğunu anlatırken kullanılır. (Bu türden cümlelerde when, while, as, just as gibi bağlaçlar kullanılarak iki cümle birleştirilir.)
Örnek:
When the phone rang, I was sleeping. (Telefon çaldığında uyuyordum.)
While he was studying for the exam, his father came home. (O ders çalışıyorken, babası eve geldi.)

– Aynı zamanda oluyor olan iki olayı anlatırken kullanılır:
Örnek:
While I was watching Desperate Housewives, Ceren was eating something. (Ben Desperate Housewives’i seyrederken, Ceren bir şeyler yiyordu.)
– (Always gibi kalıplarla) tekrarlanan eylemleri anlatmakta kullanılır:
Örnek:
When I played football, I was always making mistakes. (Futbol oynarken, daima hata yapıyordum.)
B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Geçmiş Şimdiki Zaman’da Olumlu Cümle
Aynen şimdiki zaman kalıbında olduğu gibi fiile –ing eki getirilir, fakat geçmiş şimdiki zaman kalıbının yardımcı fiilleri was ve were ‘dir.
I / he / she / it = was
You / we / they = were
Görüldüğü gibi tekil öznelerde was, çoğul öznelerde were yardımcı fiili kullanılır.
Örnek:
I was watching TV at ten o’clock last night. (Dün gece saat 10’da televizyon izliyordum.)
They were waiting bus when I was working. (Ben çalışıyorken, onlar otobüs bekliyorlardı.)
Geçmiş Şimdiki Zaman’da Olumsuz Cümle
Aynen şimdiki zaman kalıbında olduğu gibi fiile –ing eki getirilir, fakat yardımcı fiillerimiz olan was ve were ‘e olumsuzluk eki getirilir.
was not = wasn’t
were not = weren’t

Örnek:
Just as their teacher showed them the diagram, they weren’t listening their teacher. (Öğretmenleri onlara diyagramı gösterirken, onu dinlemiyorlardı.)
Geçmiş Şimdiki Zaman’da Soru Cümlesi
Diğer zaman kalıplarında olduğu gibi bu zaman kalıbında da soru cümlesi, olumlu cümleyle aynı kurala sahiptir; olumlu cümleden tek farkı ise, yardımcı fiilin başa gelmesidir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Was he playing piano when he was 15 years old? (15 yaşındayken piyano çalıyor muydu?)
Eğer sorumuzu olumsuz yapacaksak, yardımcı fiilimize olumsuzluk eki getiririz.
Örnek:
Weren’t you dancing in the party with her? (Partide onunla dans etmiyor muydun?)

Present Continous Tense(şimdiki zaman)



A – Kullanım Alanları:
– Present Continuous Tense (Şimdiki Zaman), içinde bulunduğumuz anda yapıyor olduğumuz şeyleri anlatırken kullanılırlar.
Örnek:
I am watching TV right now. (Şu an televizyon seyrediyorum.)
– Geçici olan durumları anlatırken kullanırız.
Örnek:
I’m sleeping on a sofa these days because my bed was broken. (Bu günlerde kanepede uyuyorum çünkü yatağım kırıldı.)
You’re spending a lot of money these days. (Bu günlerde çok para harcıyorsun.)

– Aşağıda verilen fiiller, şimdiki zaman kalıbıyla kullanılamazlar çünkü bir hareket, eylem bildirmezler sadece durum bildirirler. Koşmak, zıplamak, yürümek, taşımak gibi fiiller hareket bildirdikleri için şimdiki zaman kalıbıyla kullanılabilirler fakat aşağıda verilen fiiller ve bunlara benzeyen diğer birçok fiil sadece ve sadece geniş zamanda kullanılabilirler:
Appreciate (Takdir etmek)
Believe (İnanmak)
Belong (Birine, bir şeye ait olmak)
Care (İlgilenmek, umursamak)
Consist (İçermek)
Cost (Kıymette olmak, mal olmak, pahası olmak)
Contain (Kapsamak, ihtiva etmek)
Depend (Bağlı olmak)
Dislike (Hoşlanmamak)
Doubt (Şüphelenmek)
Envy (Kıskanmak)
Exist (Mevcut olmak)
Fear (Korkmak)
Feel (Hissetmek)
Hate (Nefret Etmek)
Hear (Duymak)
Include (İçermek, kapsamak)
Imagine (hayal etmek, aklında canlandırmak)
Know (Bilmek)
Like (Hoşlanmak)
Love (Sevmek)
Mean (Manasında olmak, anlamına gelmek)
Need (İhtiyaç duymak)
Owe (Borçlanmak)
Own (Sahip olmak, malik olmak)
Possess (-e sahip olmak)
Prefer (Tercih etmek, yeğlemek)
Realise (Gerçekleştirmek)
Remember (Hatırlamak)
See (Görmek)
Seem (Görünmek, gözükmek)
Smell (Koklamak, kokmak)
Sound ( … gibi görünmek, kulağa …. gibi gelmek)
Suppose (Zannetmek, farzetmek)
Taste (Tatmak, tadına bakmak)
Understand (Anlamak)
Want (İstemek)
B – Şimdiki Zaman’da Fiile Getirilen Ekler
Bu zaman kalıbımızda fiile –ing eki getirilir. Ancak bazı fiil gruplarında bazı harfler düşer, ya da son harf iki kez kullanılır. Açıklamalara bakalım:
* Sonu “-e” ile biten fiillerde bu harf düşer: move – moving / live – living / give – giving
* Bir üst maddeye karşın, “-ee” ile bitiyorsa değişme olmaz: see – seeing / agree – agreeing
* Sonu “-ie” ile biten fiillerde bu harfler “-y” harfine dönüşür: tie – tying / lie – lying / die – dying
* Bir sesli ve bir sessiz şeklinde sonlanan tek heceli fiillerde son harf ikilenir: sit – sitting / drop – dropping
* Bir sesli ve bir sessiz şeklinde sonlanan iki heceli fiillerde vurgu ikinci hecedeyse son harf ikilenir:
forget – forgetting / prefer – preferring / admit – admitting
* “L” harfiyle biten tüm fiillerde son harf ikilenir: travel – travelling / cancel – cancelling
C – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Şimdiki Zaman’da Olumlu Cümle
Şimdiki zamanda kurduğumuz olumlu cümlelerde, özneye uygun yardımcı fiil kullandıktan sonra fiile
B bölümünde anlatılan kurallara uygun olarak -ing eki getirilir. Öznelere gelen yardımcı fiiller ise şunlardır:
I – am
He / She / It – is
We / You / They – are
Örnek:
I am studying lesson. (Ders çalışıyorum.)
She is watching the game. (Oyunu seyrediyor.)
Şimdiki Zaman’da Olumsuz Cümle
Şimdiki zamanda kurduğumuz olumsuz cümlelerde, özneye uygun olarak getirilen yardımcı fiile olumsuz ek getirilir ve fiile yine B bölümünde anlatılan kurallara uygun olarak –ing eki getirilir.
Örnek:
I am not studying lesson. (Ders çalışmıyorum.)
She isn’t watching the game. (Oyunu seyretmiyor.)
Yardımcı fiillerde kısaltmalar şu şekilde yapılabilir:
Is not = isn’t
Are not = aren’t
Şimdiki Zaman’da Soru Cümlesi
Şimdiki zamanda kurduğumuz soru cümlelerinde, aynen olumlu cümledeki kuralları uygularız. Tek farkımız, yardımcı fiilin başa gelmesidir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Is she watching the game? (Oyunu seyrediyor mu?)
Am I studying lesson? (Ders çalışıyor muyum?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa, yardımcı fiili olumsuz yapmamız yeterlidir.
Örnek:
Isn’t she watching the game? (Oyunu seyretmiyor mu?)
Aren’t we studying lesson? (Ders çalışmıyor muyuz?)

20 Kasım 2011 Pazar

Simple Past Tense(Geçmiş zaman)


A – Kullanım Alanları:
* Past Tense (Geçmiş Zaman) kalıbını, geçmişte olmuş olay ve durumları anlatırken kullanırız.
Örnek:
She painted the wall. (Duvarı boyadı.)
B – Geçmiş Zaman’da Fiile Getirilen Ekler

Geçmiş zaman kalıpları için fiiller ikiye ayrılırlar. Düzenli fiiller ve düzensiz fiiller. Düzensiz fiillerin listesi, başlangıç konuları kısmında verilmiştir. Cümlede kullanılan fiilin düzensiz olup olmadığını öğrenmek için listemize bakınız. Fiile ek getirmeyle ilgili olarak aşağıda sıralanan 5 madde, sadece düzenli fiiller için geçerlidir.

* Geçmiş zamanda fiile getirilen standart ek “-ed” ekidir. Fakat eğer fiil “e” ya da “ee” harfleriyle bitiyorsa, fiile sadece “-d” eki getirilir:
move – moved / live – lived / agree – agreed gibi.
* Sonu “-y” ile biten fiillerde (“y” harfinden önce sessiz harf olması durumunda) bu harf “-i” harfine dönüşür ve yukarıdaki maddede bahsettiğimiz “-ed” eki getirilir:
carry – carried / bury – buried gibi.
* Bir sesli ve bir sessiz harfle biten tek heceli fiillerde son harf ikilenir:
drop – dropped gibi.
* Bir sesli ve bir sessiz harfle biten iki heceli fiillerde vurgu ikinci hecedeyse son harf ikilenir:
prefer – preferred / admit – admitted gibi.
* “L” harfiyle biten fiillerde son harf ikilenir:
travel – travelled / cancel – cancelled
C – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Geçmiş Zaman’da Olumlu Cümle
Geçmiş zaman kalıbında olumlu cümle kurarken, herhangi bir yardımcı fiil kullanılmaz; sadece fiile yukarıda belirtildiği biçimde ek getirilir. (Eğer fiil düzensiz ise herhangi bir ek almaz, düzensiz fiiller listesinde belirtilen şekle dönüşür. Düzensiz fiiller için listemize bakınız.)
Örnek:
He played guitar last night. (Dün gece gitar çaldı.)
They went to the hospital yesterday. (Dün hastaneye gittiler.) (Burada, go fiili düzensiz olduğu için ikinci hali olan went’i kullandık.)
Geçmiş Zaman’da Olumsuz Cümle
Geçmiş zaman kalıbında olumsuz cümle kurarken, özneden sonra olumsuz yardımcı fiil didn’t (did not) kullanılır, fiil herhangi bir ek almaz veya değişime uğramaz, mastar haliyle kullanılır.
Örnek:
She didn’t visit her grandmother last week. (Geçen hafta büyükannesini ziyaret etmedi.)
Geçmiş Zaman’da Soru Cümlesi
Geçmiş zamanda soru cümlesi yaparken, cümlenin başına “did” yardımcı fiili getirilir, ardından özne ve ardından da fiilin ek almamış veya değişmemiş hali yani mastar hali getirilir. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o soru kelimesi getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Did you meet him at the party last weekend? (Geçen haftasonu onunla partide karşılaştın mı?)
Eğer sorumuzu olumsuz yapacaksak, yardımcı fiile olumsuzluk eki olan “not” ekini getiririz.
Örnek:
Didn’t he study for the exam three days ago? (3 gün önce sınav için çalışmadı mı?)

Simple Present Tense(Geniş zaman)


A – Kullanım Alanları:
– Simple Present Tense (Basit Geniş Zaman), genelde olan olay ve durumları vurgulamak için kullanılır, örneğin dünyanın kendi etrafında dönmesi, suyun 100 derecede kaynaması gibi. Bunlar hep olan ve hiç değişmeyen genel kurallardır ve geniş zamanla ifade edilirler. Bir başka deyişle, geçmişte olan, şuan da olmaya devam eden ve gelecekte de olacak olan şeyleri anlatmak için kullanılır.
Örnek:
The sun rises from the east. (Güneş doğudan doğar.)
– Bunun dışında, her gün yaptığımız günlük aktiviteleri anlatırken de Simple Present Tense kullanırız. Her sabah 7’de kalkmak, her gece yatmadan önce diş fırçalamak ve her haftasonu sinemaya gitmek gibi alışkanlıklar bu kullanıma örnektir.

Örnek:
I get up at 8 o’clock every morning. (Her sabah 8’de kalkarım.)
– (Geçici olmayan) kalıcı durumları anlatırken kullanılırlar:
Örnek:
Mr and Mrs Shaw live in Bristol. (Bay ve bayan Shaw, Bristol’da yaşıyor.)
– Geniş zamanda kullanılan zaman belirteçleri: Always (daima, her zaman), never (asla, hiçbir zaman), often (sık sık), usually (genellikle), rarely (nadiren)
– Son olarak, bazı fiiller (bir sonraki konumuz olan) “şimdiki zaman- present continuous tense” kalıbında kullanılamazlar, sadece ve sadece geniş zamanda (simple present tense) kullanılabilirler. Bu filler şunlardır:
Appreciate (Takdir etmek)
Believe (İnanmak)
Belong (Birine, bir şeye ait olmak)
Care (İlgilenmek, umursamak)
Consist (İçermek)
Cost (Kıymette olmak, mal olmak, pahası olmak)
Contain (Kapsamak, ihtiva etmek)
Depend (Bağlı olmak)
Dislike (Hoşlanmamak)
Doubt (Şüphelenmek)
Envy (Kıskanmak)
Exist (Mevcut olmak)
Fear (Korkmak)
Feel (Hissetmek)
Hate (Nefret Etmek)
Hear (Duymak)
Include (İçermek, kapsamak)
Imagine (hayal etmek, aklında canlandırmak)
Know (Bilmek)
Like (Hoşlanmak)
Love (Sevmek)
Mean (Manasında olmak, anlamına gelmek)
Need (İhtiyaç duymak)
Owe (Borçlanmak)
Own (Sahip olmak, malik olmak)
Possess (-e sahip olmak)
Prefer (Tercih etmek, yeğlemek)
Realise (Gerçekleştirmek)
Remember (Hatırlamak)
See (Görmek)
Seem (Görünmek, gözükmek)
Smell (Koklamak, kokmak)
Sound ( … gibi görünmek, kulağa …. gibi gelmek)
Suppose (Zannetmek, farzetmek)
Taste (Tatmak, tadına bakmak)
Understand (Anlamak)
Want (İstemek)
NOT: Bu fiillerin akılda kalması için şuna dikkat edin: Bu listedeki fiillerin hiçbiri, bir hareket / devinim / aktivite bildirmez, sadece durum - hal bildirirler. Bu sebeple de sadece geniş zamanda kullanılabilirler. Bu konuyla ilgili olarak, şimdiki zamanın anlatıldığı konuya da göz atmanızda fayda vardır.

B – Olumlu, Olumsuz ve Soru Cümlesi Biçimleri:
Geniş Zaman’da Olumlu Cümle
Eğer cümlemiz olumluysa ve özne olarak “he”, “she” ya da “it” ten biri kullanılıyorsa fiil “s” , “es” veya “ies” eklerinden birini alır. Diğer öznelerde fiile ek getirilmez. Peki “he”, “she” veya “it” öznelerinden biri kullanılırken fiile “s” , “es” veya “ies” eklerinden hangisini getireceğimizi nereden bileceğiz?
*Eğer fiil “y” ile bitiyorsa, fiildeki “y” düşer ve “ies” alır:
fly – flies try – tries study – studies gibi.
* Eğer fiil “s , sh , ch , x” gibi harflerle bitiyorsa, fiil “es” eki alır:
watch – watches fix – fixes finish – finishes gibi.
* Bu iki kural dışındaki fiillere sadece “s” harfi gelir.
Not: Sahip olmak anlamına gelen have fiili yukarıdaki ek getirme kurallarının dışında kalır. He, she ve it özneleriyle kullanıldığında has haline dönüşür.
I have nothing. (Hiçbir şeyim yok.)
She has nothing. (Hiçbir şeyi yok.)
Örnek:
They go to bed at 23:00 every night. (Her gece 23:00’da yatmaya giderler.)
She sometimes plays guitar. (Bazen gitar çalar.)
He never watches the news. (Asla haberleri izlemez.)
Geniş Zaman’da Olumsuz Cümle
Eğer olumsuz bir cümle kuruyorsak, “he, she, it” öznelerinden biriyle başlayan cümleye “doesn’t” yardımcı fiili gelir. Geri kalan öznelerle başlayan fiiller “don’t” yardımcı fiilini alırlar.
Örnek:
She doesn’t want to go to the cinema. (O, sinemaya gitmek istemez.)
We don’t like TV shows. (Biz, televizyon şovlarını sevmeyiz.)
Hatırlatma: Simple present tense – olumsuz cümlede fiile hiçbir ek getirilmez, olumlu cümlede gördüğümüz sadece “he-she-it” öznelerine gelen ekler, olumsuz cümlede yardımcı fiile geldiğinden dolayı tekrar ana fiile ek getirilmez.
Örnek:
He doesn’t play any pc game. (Hiçbir bilgisayar oyunu oynamaz.)
It doesn’t smell so good. (Pek de iyi kokmaz.)
* “Asla” anlamına gelen never zaten olumsuz bir anlama sahip olduğu için, içinde never geçen cümlede ikinci bir olumsuzluk eki kullanılmaz. Çünkü never ile cümleye zaten olumsuz anlam yüklenir.
Örnek:
She never smokes. (Asla sigara içmez.)
They never watch cartoon. (Asla çizgi film izlemezler.)
Geniş Zaman’da Soru Cümlesi
Soru cümlelerinde, özne “he, she, it” ise yardımcı fiil olarak “does”, diğer öznelerle de “do” kullanırız. Soru cümlelerinde yardımcı fiilimiz özneden önce gelir ve fiilimiz herhangi bir ek almaz. (Eğer “ne, nerede, kim, niçin, ne zaman, ne kadar” gibi herhangi bir soru kelimesi kullanılacaksa, en başa o kelime getirilir, ardından yukarıda belirtilen kurallar uygulanır.)
Örnek:
Do you want to watch film? (Film izlemek ister misin?)
Does he study for the exam? (Sınav için çalışır mı?)
Eğer sorumuz olumsuz olacaksa “do” yerine “don’t” , “does” yerine de “doesn’t” kullanırız:
Örnek:
Don’t you come to the party? (Partiye gelmez misin?)
Doesn’t she watch TV? (Televizyon izlemez mi?)